Hayatını olumsuz kabullenişle dolduran ve öylece kalakalan milyonlarca insan var.Hayatının baharındayken vazgeçen insanlar var. Kendi hayatına hükmetmektenyön vermekten vazgeçen... Sağlıklı olmaktan vazgeçen...Daha güzel bir yaşamdan vazgeçen... Yaşama hakkının her zerresini kendisine ve insanlığın hayrına kullanabilcekken farkına bile varmadan göç eden milyonlarca insan... Kendisini değiştirince etrafındaki her şeyin bu değişime ayak uydurabilceğini fark edemeyen milyonlarca insan...
Sahip olduğumuz ve sahip olmakla gurur duyduğumuz insan zekâsının bir var olma gerekçesi var : Taptaze bir algılayışa doğru yepyeni bir bakış açısına doğru müthiş bir sıçrama yapmak... Bu sıçrama sıradan zekaların zannettiği üzere dışa doğru değil ve fakat geleceğimizi bağlayan prangaları temelinden sökmek üzere içe doğru yapılan bir sıçrayıştır. İnsanın merak ettiği bütün soruların cevabı kendi içindedir ve sıçrayabilceği yegâne yer kendisidir. Bizim sahip olduğumuz hipnoz anlayışı bir yöntem olarak bu çerçevede gelişmektedir.
İnsanlara özgü müthiş potansiyeli harekete geçirebilmenin elbette ki hipnozla doğrudan ilgisi var. Şimdi hipnozun olağanüstü işlerlik kazandığı zihinsel sürecin zeminlerde dolanmanın vaktidir.