Herşey belliydi. Atın yelesini kuyruğunu kesmişlerdi. Bir kez daha sataşmışlardı onu aşağılamışlar gururuna dokunmuşlardı. Erkeğin namusu üç şeydir: At avrat ve şapka. Bunlara dokunmak onun namusunu ayaklar altına alıp çiğnemek demekti. Onu diri diri kabire sokmak demekti. Şimdi bu nasıl dayanacaktı.
Güneşin ışığı aşağılara vurdu. Derelere çöken koyu gölge dağların yamacıyla yukarıya çıktı. Cahandar Ağa'nın durduğu yer birdenbire güneşin ışığına boğuldu. Otlar parladı. Çiyler göz kamaştırdı. Adam atın başını yukarı kaldırdı. Gözlerine baktı. Kalın Habeşi dudaklarını atın yüzüne yaklaştırdı. Kamer'in gözlerinden öptü. Boynundaki ipi açtı. Dikkatlice kayanın kenarına doğru çağırdı.
Kamer durdu ceylan gibi boynunu dik tutup bakındı. Sanki gözleri yaşardı. Burun delikleri genişledi.