Barmen kızımız Sookie Stackhouse'un bu aralar şansı pek yaver gitmiyor. Önce iş arkadaşı öldürülüyor ve bu durumu görünürde kimse umursamıyor. Derken canavar ruhlu bir yaratık tarafından zehirli bir kırbaçla kamçılanıyor. Ve tam o sırada devreye kanından zehri emmek için vampirler giriyor -sanki kan emmek işlerine gelmezmiş de kıyak çekiyorlarmış gibi!
Sookie borçlanıyor tabii. Dolayısıyla bu kan-emicilerden biri ondan iyilik isteyince de geri çeviremiyor. Aradan çok geçmeden soluğu Dallas'ta alan Sookie telepatik güçlerini kullanarak kayıp vampiri bulmaya çalışıyor. Ayrıca bu konuyla alakalı bazı insanlarla da görüşmek zorunda. Yalnız bir şartı var. Vampirler uslu duracaklarına ve bu insanlara zarar vermeyeceklerine söz vermeli. Tabii söylemesi kolay. Vampir tayfasının yoldan çıkması için gereken tek şey leziz bir sarışın ve işlerin katliam boyutu kazanmasına yarayacak minik bir hata...