Yaşadığımız topluma baktığımızda dinî yaşantının içinde Kur'an'ın örnek dualarının yeterince yer almadığını görüyoruz; tabii sahih olanlar yer almayınca tashihe muhtaç olanlar onların yerini hemen doldurabiliyor. Bu nedenle çalışmamızın amaçlarından beri de duanın hayatın kenarına itilmesi gereken iğreti bir "şekil" değil nefes aldığımız her anı kuşatması gereken bir "değer" olduğunu ortaya koymak Kur'an'ın aynı zamanda bir dua kitabı olduğunu örneklerle göstermektedir.
Duanın neliğine ve nasıllığına ilişkin bu araştırmanın konusu doğrudan yakarış ifade eden ayetlerdir. Anlamı kısıtlayan bazı mahzurları olsa da tasnif usulü tahlil ve tahkik amaçlı araştırmalar için kaçınılmaz olarak başvurulması gereken bir usuldür. Biz de bu usülden yararlanarak Kur'an'daki dua ifadelerine çeşitli isimler verdir. Dua ifadelerine verilen isimler tasnif ve anlatım kolaylığı sağlamak amacıyla kullanılmıştır; kesin bir karineye dayanmamaktadır. İçinde geçen konuya uygun olarak çeşitli isimlendirmelere gidilmişse de bunları mutlaklaştırmamak gerekir. Kur'an'da duanın sabır ve namazla birlikte salih amellerle takviye edilerek yapılması gerektiği ilişkin sık rastlanan vurgular; çalışmamızın gayesinin oluşumunda bize rehberlik etmiştir. Bu gayeyi şöyle özetlemek mümkündür; " Duanın kuru kuruya söylenmiş öszler yığını olmayıp hayata çekidüzen veren varoluşumuzu anlamlandıran eylemler olduğu" nu her fırsatta vurgulamak; gönüllerimizi ve davranışlarımızı dua ile anlamlandırmak...