İsminden de anlaşılacağı gibi Türkiye'nin Dış Politikasını ilgilendiren son derece düzeyli bir kitap. Bu alanda yetişmiş en değerli siyaset adamlarından biri olan Ahmet Davutoğlu gerçekten olayların perde arkasını aralaması göreceliliğin ötesinde görülmeyenlere işaret etmesi yönüyle Türk insanına yeni ufuklar açmakta.
Bizim ne yapıp yapmadığımızdan ziyade "ötekilerin" yani Batı'nın neler yaptığını neler düşündüğünü ve özellikle yapılmakta olanların nasıl çok önceden planlanıp uygulamaya konduğunu bu kitapta bulacaksınız. Yani gerçekleştirdikleri olayların tesadüfen ve günü birlik politikalarla olmadığını; bunun ötesinde gelip giden politikacılardan dolayı değer yargılarının değişmediğini bu kitapta hissedeceksiniz.
Tüm buna rağmen gerek maziden getirdiğimiz derin kültürel birikimimiz gerek üzerinde bulunduğumuz coğrafyamızdan dolayı son derece önemli bir konuma ait olduğumuzu bilmemiz gerektiğini çünkü; Balkanlar Ortadoğu Kafkaslar bu bölgelerin her üçüyle de derin bağların bulunduğunu dikkate alacak olursak yapılması gereken işin önemi de ortaya çıkmaktadır.
Ortadoğu'yla dini Kafkaslar'la dini ve ırkı Balkanlar'la tarihi bağlarımızı ülkemiz siyasetinin normları haline getirebiliriz.
Türkiye içinde bulunduğu şartlar gereği bu olasılıkların ötesinde Avrupa'ya kapı aralamaya çalışan bir görünüm arzetmekte. İnsan imkanlarla yetinmeyi bilmezse mümkünleri elde edemeyebilir. Maalesef bu durum bizim Ortadoğu'yu aşağılamayı Balkanlar'ın husumetliği Kafkaslar'la da ilgisizliğimizi artırdı.
Gözüken o ki artık küreselleşen dünyada dinden de ırktan da öteye menfaat ön plana çıkmakta. Hal böyle olunca istikrarlı bir dış politikayla kalıcı bir iç ve dış siyasetle yapılabilecek çok işimiz var.
Bunun için de çok güzel stratejiler belirlemeliyiz. İşte bu kitap bize bunu kazandıracak. Özel bir üniversitede öğretim üyesi olan yazar Ahmet Davutoğlu bu mücadeleyi vermekte. Umarım bu gibi insanlar değerlendirilir.
Bizlere düşen de bunları takip etmek olmalı.