Doğada bir canlı için Yaratılmış olma ile zaman içinde iç devinim yaşam sürecinde içerisinde büyüme olgunlaşma toprağa dönüş iç içedir. Çünkü bir canlı bu sürecini yaşarken dışarıdan bir müdehale olmadığı sürece kendiliğinden süreci yarıda kesilmez yaratılışı nasıl ise aynı sıyla devam eder. Bir canlı doğar büyür olgunlaşır ve yaşlanarak ölür. Onun bu asgari süreci doğarken öyle olmak üzeredir;
Ölüden dirinin diriden ölünün çıkarılarak devam etmesi her bir ölüden çıkan her bir diriyi de her bir diriden çıkan her bir ölüyü de sağlayan bu döngü yani uygun ortamda canlılık devinimi başlı başına toplam bir canlılıktır. Ama bu canlılık ortamı tüm aykırılıkları içinde soğuran bir disipline sahip olduğu sürece ancak bir düzenli döngüden söz edilebilir. Bunun bir şartı var; o da bu döngüdeki toplam sonucun tesadüfe hak tanımış olmaması şartıdır. Yoksa tüm ayrıcalıklara ve dengesiz çoğalmalara açık hale gelmiş olacaktı. Eğer bu döndünün tesadüfi olabileceğini hesaba katarsak bu döngünün içerisinde var olabilcek her türlü aykırı büyümeyi de hesaba katmamız gerekecektir.
İnsanlar birbirlerine karşı nasıl tuzak kurarlar? Varolan şartlar içerisinde düşmanlarını yenemedikleri halde olağan dışı bazı oyunlara baş vurup onların bu oyuna bilerek ya da bilmeyerek karışmalarını bekleyip bu şekilde yenilmelerini sağlamak için tuzak kurarlar. İnsani tuzaklar başarıya ulaşmak için birer hile araçlarıdır. Ne kurulmazlardan evvel- ne de kurulurlar iken kendisine klarşı tuzak kurulmuş kişi ya da küme tarafından farkına varılmaması amacı üzerine bina edilir. Bir savaş hilesi olarak kendisine tuzak kurulan tarafın kaybı tuzağı kuran tarafın da kazancını amaçlamaktadır. Bir hile ve ayrılıktır. Birilerinin tararını işler iken diğer birilerinin zararını işlediğinden; izafi bir doğru olarak sadece kendi yararını işleyen ego'ya dayalıdır.