İşletmeler faaliyetlerini gerçekleştirirken ilişkide bulundukları sosyal grupların ve dinamiklerinin etkisi altındadırlar. Bu nedenle işletmeler içinde yaşadıkları çevrede yaşamlarını sürdürürken kaynaklarını kullandıkları topluma karşı yükümlülükler taşımaktadırlar. Yaşadıkları topluma karşı duyarlı davranarak alacağı kararlarda ve sürdüreceği faaliyetlerde kanunlara ahlaki değerlere ve insan haklarına saygılı çevreye verebileceği zararı hesaplayarak hareket eden sosyal işletmeler sürdürülebilir kalkınmanın önemli unsurlarından biri olarak kabul edilmektedirler. Sosyal sorumluluk işletmelerin insanları toplumu ve çevreyi etkileyen işletme faaliyetlerinden dolayı hesap verme durumunu anlatır. Bu görüş insanları ve çevreyi olumsuz etkileyen faktörlerin mutlaka iyileştirilmesi gereğini savunur. Bugün bütün dünyada büyük şirketlerin günlük yaşamda en az herhangi bir ülkenin hükümeti kadar etkili olduklarını söylemek gerekir. Bu güç beraberinde müthiş bir sorumluluk da getirmektedir. Günümüzde bir işletmenin başarısı kazancı maksimize etmekle değil bu kazancı toplumsal hedeflere yöneltip toplumun değer ölçülerine uygun politikalar belirleyerek faaliyetlerini sürdürmesiyle artan oranda bağlantılı hale gelmiştir. İşletmeler çevresindeki sistemin bir parçası olduğuna göre yaşamlarını sürdürmeleri bu sistemdeki değişikliklere uyum sağlamalarıyla mümkündür.