Türkçe ve Edebiyat derslerinde yazılı anlatımı geliştirme çalışmaları daha çok "kurmaca metin" olarak tanımlanan sanatlı edebiyat eserlerinden yola çıkılarak yürütülmekte ve ders kitaplarının yapısı gereği edebi metinlere dayalı bir "anlama ve anlatma" yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntem felsefe olarak doğru görünse bile "estetik dil" ile "sıradan dil" arasındaki yapı farkı "dil transferi" çalışmalarını büyük ölçüde zorlaştırmaktadır. Çağımızda günlük hayat üzülerek söylemek gerekirse gittikçe estetikten ve sanattan uzaklaşmakta ve faydacı bir konumda ilerlemektedir. O nedenle de "Türkçe" ve "Edebiyat" derslerinin estetikten fazla uzaklaşmadan ve hayattaki değişikliğe paralel olarak bu faydacılığı da içermesi gerekmektedir. Günlük hayatta her zaman karşımıza çıkan bu faydacı dil metinlerine "işlevsel metin"ler demek mümkündür. Bunlar kalıcılığı olmayan bir işe yaradıktan sonra çoğunlukla unutulan ve yerini yenilerine bırakan ya da arada sırada başvurulan dil bütünlükleridir. Bu dil bütünlükleri gerçekten günlük hayatımızda önemli bir paya da sahiptir. Sözgelişi; televizyon ve gazete haber metinleri gazetelerin ve dergilerin köşe yazıları ev gereçlerinin ve ilaçların kullanma kılavuzları dağıtılan el ilanlarındaki yazılı metinler yasalar yönetmelikler ve yönergeler gibi. Günlük işlerde her an bunlarla yüz yüze bulunduğumuz gibi doğal akış içerisinde çoğu zaman bu tip örnekleri oluşturma durumu ile de karşı karşıya olmaktayız. O bakımdan kişiyi hayata hazırlayan dil eğitiminin bunları kazandırma zorunluluğu ortadadır.
İşte kitabın bu yeni baskısının en önemli yeniliklerinden birisi bu "işlevsel metin"ler üzerinde yürütülecek olan çalışmalarla bağlantılı uygulamalardır. Bu uygulamalar sonucunda günlük hayatın dil kullanma becerilerinin daha da zenginleşeceğine inancımız tamdır.