Avrupa aydınlanma düşünce teorilerini benimseyip Rus Toplumöuna adapte etmeye çalışan A.N.Radişçev köleliği kaldırma ve halkı özgürlüğüne kavuşturma mücadelesinde silah olarak yazıyı seçer. Bu amaçla Radişçev "Petersburg'dan Moskova'ya Seyahat" adlı kitabını yazar ve söz konusu eseri kendi evinde kurduğu matbaada basar.
Eski bir Latin atasözü "her kitabın bie kaderi" olduğunu söyler. Dünnya Edebiyatı'nda da Radişçev'in "Petersburg'dan Moskova'ya Seyahat" eserinin kaderine benzeyen başka bir eser yok gibidir. Zira kitap yayımlanır yayımlanmaz yakılır ve yazarı ölüm cezasına çarptırılır. Yasaklanmasına rağmen yakılmaktan kurtulan ve çoğaltılan kitabın nüshalarını bulmak 18 yy Rusya'sında oldukça zordur.
Her şeye rağmen o dönmdeki Rus aydınları kitabı okuyabilmek için bir saatliğine yirmi beş ruble gibi büyük bir parayı ödemeyi bile göze alırlar. Aslında eserin konusu sadece Rus aydınlarının değil iktidardaki II. Katerina'nın da dikkatini çeker. Yakılan kitabın notlarla dolu nüshası Puşkin'in eline geçerek günümüze kadar ulaşmıştır.