Ey umudun göğsünde ayet gibi taşıyan yol havarisi!
Ey sevdanın damla damla düştüğü beden çölündeki hayat bahçesinin göğsünden beslenen ehl-i gönül!
Ey çocukluğun bayram sabahı gözlerinin en dibindeki mutlu kalabalıktan uçup çöl gecesine düşen avare!
Ey çöl sövgüsünün sevap olduğu ol aydınlık günlerde çöl övgüsü günahıyla geceyi kelamıyla kutsayan günahkar!
Ey mazlumların yüreğinden kalkıp bir haziran vakti dipsiz kuyulara düşen ecelsiz çığlık!
Ey dokunulmazlığına and içilmiş dostluğun emanet edildiği çöl merhameti!
E "kalbinde gizlediği ateşle gözyaşlarının kucağında ölen" sevgili! acep bu fani güzergahta garip mesajları olan bu çirkin evde aşk mabedinde umut mihrabında sözü çoğaltan kalabalıklaştıranlar arasında...nasibin ne ki!
Ne ki nasibin çöle yazıcı ve yazgılı olmaktan başka!