Saul Bellow en eğlenceli romanı olan Yağmur Kral'da hayalle gerçeği felsefi
tartışmalarla mizahı harmanlıyor.
Orta yaş bunalımı yaşayan Amerikalı milyoner Eugene Henderson her şeye
sahip olduğu halde mutsuzdur. Hayatında hissettiği eksikleri gidermek
amacıyla Afrika yolculuğuna çıkar. Kıtaya varınca Romilayu adlı bir yerliyi
rehber olarak tutan Henderson onunla birlikte keşfe başlar. Önce susuz
kalan bir kabilenin sorununu çözmeye çalışır. Sonra başka bir kabileye rast
gelir ve bu kabilenin kralıyla dostluk kurar. Gücü başarıları ve hayata karşı
olan tutkusuyla kabilenin hayranlığını kazanır.
Henderson Bellow'un bütün renkleri ve egzotik özellikleriyle kurguladığı
Afrika'da iç hesaplaşmalarını ve hayata dair sorularını peşi sıra sürükleyerek
gerçekle gerçekdışının iç içe geçtiği bir maceradan diğerine koşar.
"Bana göre gelmiş geçmiş en büyük Amerikan yazarı (...) İnsan ötesi bir güç
gibi (...) Kural tanımıyor."