Selef-i Salihinin Evliyaullahın Yüce Ahlakı Hikmetli Sözleri / Tenbihü'l- Muğterrin Tercümesi
İmam Abdülvehhab Şarani
Tercüme: Sıdkı Gülle
Alemlerin Rabbi Allah Teâlâ'ya hamdler sunuyor peygamberlerin efendisi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ile onun yakınları ve dostlarına salât u selâm gönderiyorum. Tarihî sürecinde olduğu gibi bugün de gündemde bulunan yarın da güncelliğini sürdüreceği kestirilen konuların başında Tasavvuf ve bu mefhûm-i külli içinde değerlendirilen Tarikat Afa'rifet ve Hakikat ıstılahları gelir. Bir tarafta tasavvufu savunanlar öbür tarafta karşı çıkanlar. Her iki tarafta da aşırılığa kaçanlar hep olagelmiştir. Bizim için ölçü aşırı uç mümessillerinin sözleri değil i'tidâli temsil edenlerin görüş ve yorumlarıdır l'tidâlin mümessilleri ise ümmet-i vasat mefhûmunda ma'kes bulurlar. Bunlar arasında yer alanların en büyüklerinden biri de kuşkusuz Abdulvahhâb eş-Şa'râni'dir. Zahirî ve batini ilimlerde engin birikimi olduğu sezilen eş-Şa'rânî eserlerinde Şeriat âlimleriyle tasavvuf müntesiplerini uzlaştırmaya özen gösterir aralarında bir fark olmayacağı hususunu bilhassa belirtir olumsuzlukların hareket noktalarının yanlışlığından kaynaklandığına dikkat çeker. inancımız odur ki bu gibi samimî alim-mürşidlerin eserlerinin dikkatle okunması durumunda günümüzde tasavvuf adına ortaya atılan birtakım görüşlerin yozlaşmış tasavvuftan kaynaklandığı gerçek tasavvufta alâkalarının bulunmadığı kolaylıkla anlaşılır. Bizim açmazımız gerçekleri ehlinden öğrenmememizdir. Bugün Müslümanların perişan durumuna bakarak islâmiyet hakkında olumsuz yargıya varanlar nasıl yanılıyorlarsa; yozlaşmış tasavvufu benimsemiş hakikî tasavufun kapısına varamamış büyük mukasavvıfları tanıyamamış tasavvufu sadece kaba bir şekilcilik olarak algılamış softaların tavır ve yaşantılarına bakarak gerçek tasavvuf hakkında menfî yargılara varmak da o derece yanıltıcıdır. Tasavvufun ne olduğunun kime şeyh ve sofu denileceğinin giysi ve kıyafetlerle derviş olunamayacağının en yalın biçimde öğrenileceği kaynaklar gerçek mutasavvıfların eserleridir. Bunlardan biri de sunulan tercümedir. Bir bakıma bu esere 'Dervişin el Kitabı' diyebilirsiniz. Okuyucunun eserden a'zamî derecede yararlanmasını sağlamak için yoğun ara başlıklar kullandık. Yaklaşık 500 yıl önce kaleme alınmış bir eserin üslûbunu bugünkü anlayış ve ifâde kalıbına dökebilmek için büyük gayret gösterdik. Asla sâdık kaldık. Çok az da olsa katılmadığımız görüşlere yönelik itirazlarımızı dipnotlarda gösterdik. Bu arada eş-Şa'rânî'nin hayatı ile bazı eserlerine özetle yer verdiğimiz gibi; eserin niteliğini göz önünde bulundurarak 'Velilik' ve 'Keramet' kavramlarını açıklayıp faydalı özet bilgiler sunduk. Tercümede Hakk'ın rızası gayemiz Efendimiz ve Allah dostlarının şefâatlarına mazhariyet yegâne arzumuzdu. Hüsn-i zannımız -inşâallah- hüsn-i akıbetimize vesile olur.
17.6.1997
Dr. Sıtkı GÜLLE
istanbul Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi