Casusluk çok eski bir meslektir ve tıpkı bencillik gibi galiba insanın doğasının da bir parçasıdır. Aşiretler kabileler ve halklar geçmiş tüm zamanlarda komşularını gözlemek ve bu gözlemlerden fayda sağlamak için hafiyeler görevlendirmişlerdir. Aynı şekilde aşiret- ler kabileler ve halklar yine tüm zamanlarda çıkarlarının korun- ması için bu hafiyeleri engelleyen sürgün eden ve yakalayıp ortadan kaldıran koruyucular kullanmışlardır.
Toplumların gelişmesi ile birlikte casusluk hem nicel hem de nitel bir gelişme göstermiştir. Eski hafiyeler gözlemleyip değerlen- dirme görevini yaparlardı. Genellikle pasif kalırlar sessizce izleye- cekleri yere sızarlar değerlendirmelerini yaptıktan sonra da yine geldikleri gibi sessizce savuşurlardı. Buna karşılık ajanlar daha gelişmiş beceriler sergilemek ve işleri bittikten sonra daha da faal olmak zorundaydılar. Önce dinleyip arkasından da düşüncelerin ortaya dökülüp öğrenilebilmesi için ajitasyon ve provokasyona girişmeleri gerekiyordu.