Birinci risalede Davud el-Kayserî Ledünnî İlmi (el-ilmü'l-ledünnî) konu edinmektedir; ikincisinde ise Hakiki Sevgi (el-muhabbetü'l-hakîkîyye) kavramını ele almaktadır.
Davud el-Kayserî Ledünnî İlmi "Hayat Suyu" sembolüyle anlatmıştır. Çünkü ilim su gibidir. Nasıl hayatın ve canlılığın kaynağı su ise ilim de bütün varlığın kaynağıdır. Allah varlığı ilmiyle yaratmıştır. Hayatın ve varlıkların sırrı ilimde ve suda çözülmüştür. Bu sırra vakıf olmak için Hızır gibi bu hayat suyundan içmek gerekir; yani başka bir ifadeyle ledünnî ilme sahip olmak gerekir. İnsanı gerçek manada Hızır'ın durumu gibi hem ruhen hem de bedenen ölümsüz kılan şey hayat suyu veya ledünnî ilimdir.
Davud el-Kayserî'ye göre sevgi bilginin neticesidir. Dolayısıyla bilgi sevgiden daha öncelikli ve önemlidir. Allah'ı sevmek demek O'nu hakkıyla bilmek ve gereği gibi kulluk etmek demektir. Diğer varlıkları sevmek onların varlıklarını ve haklarını korumak demektir. Sevginin sözde kuru sevgi olmaması için hakiki sevginin neticelerini göstermek gerekir. O halde hakiki sevgi son tahlilde çıkarsız sevgidir. Bu da Allah için sevgidir.