Tarifsiz bir boşluğun kollarında zaman acılaşıyor kar yağmur sularıyla daha da zenginleşip heybetine heybet katan Murat Nehri usulca akıp gidiyordu uzak denizlere.
Kara günler beyaz geceler öfkeli hayatlar zamansız göçler...
Yollar uzun ve çukurlu hayat kısaydı.
Acılarla örülmüş
Kaç veda daha yaşanacaktı
Kaç yol ayrımı kalmıştı
Zamanın ince telinde
Kim bilir kim bilir
Kaçıncı yol ayrımındaydık yaşamın
Dünya daha nelere gebe kalırdı
Kim bilir nelere...