"Her şeyden önce ülkede topraksız çiftçi bırakılmamalıdır. Bundan daha önemlisi de bir çiftçi ailesini geçindirebilecek toprağın - hiçbir nedenle ve biçimde - bölünemez hale getirilmesidir. Büyük çiftçi ve çiftlik sahiplerinin işleyebilecekleri toprak genişliği söz konusu toprağın bulunduğu bölgenin nüfus yoğunluğuna ve toprağın verimine göre sınırlandırılmalıdır." (Mustafa Kemal Atatürk 1 Kasım 1937 Meclis'i Açış Konuşması)
1945 yılına kadar ülkedeki toprak dağılım dengesizliğini ortadan kaldırmaya yönelik bir takım çalışmalar yapılmıştır. Ancak bu çalışmalar ya uygulama alanı bulamamış ya da yüzeysel düzeyde kalmıştır. 1945 yılına gelindiğinde ise sorunu kökten çözmeyi amaçlayan 1945 Köylüyü Topraklandırma Kanunu hazırlanmış ve meclise sunulmuştur.
Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu yasa olarak ülkeye çok bir şey kazandırmamıştır. Ancak bu yasa görüşmeler esnasında Adnan Menderes gibi siyasetçilerin de katılımıyla güçlenen muhalefette yeni oluşumlar için zemin hazırlamış ve Türk siyasal yaşamında çok partili sisteme geçişte tetikleyici bir rol oynamıştır.