Meslek olarak hangi işi yaparsanız yapın gereken ilk şart o işi iyi öğrenmeniz ve o işin gerektirdiği yenilikçi becerilere sahip olmanızdır. Avukatlıktan doktorluğa öğretmenlikten garsonluğa hemşirelikten resepsiyon memurluğuna muhasebecilikten elektronik eşya tamirciliğine kadar hangi işi yaparsanız yapın bu söylenenler şüphesiz ki profesyonel olmanın ilk şartıdır. Bilgi ve beceriden yoksun meslek sahipliği olunamaz. Olsa da o iş hatalar küskün müşteriler ve hüsranla son bulacaktır.
Etkin insan olmak demek "Bilgili olmak" "Becerilere sahip olmak" ve nihayet "Motive ve istekli olmak" şeklinde özetlenir. Bu üç ana girdinin birindeki eksiklik toplam etkinliğimizi kötü yönde etkiler. Satış becerisi ya da "satabilmek" denen bu kişilik özelliği; rekabet etmenizde en önemli silahınız başarınızın altında yatan en önemli özelliğiniz olacaktır. Satış becerileriniz varsa ve gelişiyorsa işiniz kolaydır. İşiniz artarak büyüme ve gelişme trendinde olacaktır. Eğer satış becerileriniz ve satışta yenilikçilik anlayışınız oluşamamışsa başarılarınız bazı şartlara bağlı kalacak ve çoğu zaman da geçici olacaktır.
Aksak rekabet ve korumacı gümrük duvarları bir üretici veya satıcı olarak sizi korumuyorsa; kasabanın tek veya bilemediniz iki avukatından biri değilseniz; dersinize katılmayan öğrenciyi bırakacağınızı sürekli ifade eden veya sınavlarınızda sadece nakledilen bilgiyi noktası virgülü ile isteyen "Yoruma boş vermiş" pratikten kopuk bilgi küpü ukalâ ve hatta biraz da suratsız bir hoca değilseniz; işiniz oldukça zordur. Uzun vadede ne derslikte öğrenci bulabilirsiniz ne ofisinizde müvekkil veya müvekkile ne muayenehanenizde hasta ne de satmaya çalıştığınız ürünü ya da hizmeti satın alan müşteriler...