"Hayal müthiş bir güçtü ve beynin gizli kalmış köşelerindeki düzenekleri harekete geçirerek insan dimağının labirentlerinde geçmiş ve gelecek arasında köprüler inşa ediyordu.
Herkesin hayalleri vardı. İnsan sayısı kadar hayal!.. Ama benim gördüklerim farklıydı veya ben öyle hissediyordum. Ben rüyalarımı yaşamın kendisi gibi algılıyor ve onlarla bütünleşiyordum.
Belki de giderek kötüleşen bir hastalıkla baş başa idim. Derin ve ayrıntılı bir şekilde henüz bunları kimseler bilmiyordu. İşin tuhafı kendimi hiç öyle hissetmiyor ve de aksine zihnimin daha açık olduğunu mutluluk içinde yüzdüğümü düşünebiliyordum."