Hüzün Çiçeği yazarın ilk romanı... İlk romanı ve ilk eseri... Yetmişli yılların Bursa'sının mekân edinildiği romanda derin bir üslûb ve sanat endişesi baştan sona varlığını hissettiriyor. Genç yaşta kaleme alınmış olmasına rağmen dildeki zenginlik başı sonu birbirinden kopmayan uzun cümleler şaşırtıcı bir güzellikte...
Kitaba bütünüyle bir aşk romanı demek mümkün değil ama aslına bakarsanız aynı zamanda başka bir şey de değil. Evet Hüzün Çiçeği en müeddeb ve en rûhî tarafıyla belki de bir aşk hikâyesi. Ama bu hikâye hayatın bütünü içinde yaşanıyor; ferdî ve sosyal hayatın bütün unsurları kitabda yerli yerince...
Zengin Bursa tasvirleri şehrin tãrihî dokusu tabiat ve mekâna duyulan sevgi kitabı tamamlayan unsurlar. Eseri beğeneceğinizi ümid ediyoruz...