Her şey İ.Ö. 401 yılında başlar. Pers prensi Kyros ağabeyi kral Artakserkses'e karşı Grek paralı askerlerini de içine alan bir orduyla Lidya'nın Sardeş kentinden yola çıkar. Ksenophon bu sefere bir "savaş muhabiri" olarak katılmaktadır. Fırat üzerinde Kunaksa'da yapılan savaşta Kyros ve generalleri öldürülünce yurtlarından 2400 km. uzakta sarp ve düşman bir ülkede kalan gönüllüleri kurtuluşa kavuşturan kaderin itişiyle "savaş muhabirliği"nden ordu komutanlığına geçen Ksenophon olacaktır. Dört ay sonra gönüllülerden arta kalan "iki bin" kişi geri dönüşlerini tamamlayarak Karadeniz'in sularına karşı coşkuyla ünlü haykırışlarını koparırlar: Thalassa! Thalassa!