abla kalk çocukluğumuzu düşürdüğümüz yere gidelim
kendimize yeni birer çokluk bakalım
ben bir adım misket sen bir adım dalya
bugün nasıldı diye denizi soralım gemici halatlarına
hadi ısır saat yapalım birbirimizin koluna
zaman dursun biz gidelim
ilk dostumuz çürümüş ahlatlar
başkalarından kovulup bizde çöreklenen ağıtlar
hatırlarsan sıkıldıkça dal kırardık
yaraya yara sahraya sahra
yeşil erik ve çağla bizde
olur mu diye bekletirdik
abla kalk süpürelim şu talaşları
görmesin ağaçlar içlerinden çıkanı
eskiyen her şeyi atalım kendimizden başlayıp