Hayal kurmaya çağıran bir sinemadır Reha Erdem'inki. Ama hayatın dehşetine gözlerini kapamadan. Kaçılacak bir sığınak sunmaz ama gerçeklikle de yetinmez. Gerçekliğin içinde varolanlara değil dışında kalanlara/bırakılanlara merak duyar. Bir başka deyişle güdümlü hayallerin yani başarının şöhretin paranın değil artık dile getiremez olduğumuz şeylerin hayalini kurmaya çağırır bizi. "Olan"ı perdede tekrar sahnelemez "olmayan"a arzu duymamızı sağlayacak imgeler yaratır.
Bu kitap A Ay'ın yıkık dökük konağından Kaç Para Kaç'ın çıkışsız bir labirenti andıran İstanbul'una Korkuyorum Anne'nin pencere pervazlarından Beş Vakit'in uçurum kenarındaki kayalarına Hayat Var'ın boğucu gemi seslerinden Kosmos'un tatbikat gürültülerine uzanarak Reha Erdem filmlerindeki duyguların mekânların ve seslerin peşinden gidiyor... Okuyucuyu içinde bulunduğumuz dünyaya Reha Erdem'in gerçeklik üzerinde açtığı deliklerden bakmaya davet ediyor...