Felsefe tarihi bize bir yönüyle mutluluğun araştırılmasının tarihini sunmaktadır. Uzun tarihi süreci içersinde insan her asırda kendi şartları doğrultusunda yaşadığı dünyayı anlamlandırma çabasına yöneltmiştir. Bu yönüyle tarih bilinci bize kendisinden faydalanabileceğimiz bir imkanı sunmaktadır. Düşünce tarihinde varlığın aslı nedir? Nereden geliyoruz nereye gidiyoruz? İyi nedir? Kötü nedir? Mutluluk nedir? Nerededir? Erdem demi hazda mı zevkte veya eğlencede mi bilgi beşinde koşmakta mı gibi sorular farklı pek çok ekol ve düşünür tarafından cevaplanmaya çalışılmıştır. Diyebiliriz ki mutluluğun kaynağı ve değeri problemi felsefenin eskimeyen en yeni sorusu olmayı sürdürmektedir.