Bu dünyada beni iki kadın çok sevdi. Biri iktidarım gücüm için diğeri ise tutkuyla sevdi. Tutkuyla aşkla vefa ile seven; hiçbir şey istemeden karşılıksız seven Fikriye'ydi." Fikriye'nin ölümünden yıllar sonra Mustafa Kemal'in ağzından dökülen sözlerdi bunlar. Bir muammaydı Fikriye Hanım. Kimine göre Çankaya'nın duvaksız gelini kimine göre Ata'nın alaturka yönü... Kimi "Çankaya'nın First Lady'si" unvanının asıl sahibi olduğunu düşünürken kimisi Ata için kendisine yardımcı olan hayranlık duyan bir kadından öteye gitmediğini düşündü. Latife Hanım'a göre ise kendi deyimiyle Mustafa Kemal ile arasını açan "yılan"dı Fikriye. Hakkında pek çok söz söylendi kitaplar yazıldı belgeseller hazırlandı. Fakat hiçbiri asıl Fikriye'yi Ata'nın Fikriyesi'ni anlatmaya yetmedi. Ankara'daki TCDD'de bulunan eski adı "Direksiyon Binası" olan Atatürk Konutu'na yolunuz düşerse Fikriye'nin ikamet ettiği odayı gezmenizi tavsiye ederim. Bu odada Fikriye'ye dair birçok ize rastlayabilirsiniz. Fikriye Hanım'ın odasında tek kişilik karyolanın üzerinde kocaman bir posteri dikkati çeker. Siyah beyaz olarak basılmış bu resimde muhteşem gözleri düzgün hatları siyah bukle kâkülleri ile hâlâ güzel. "Fikriye Hanım Selanik 1887 30 Mayıs 1924 Yenişehir." Resmin altında iri harflerle şunlar yazılıdır: "O uğruna ölünesi adamın uğruna öldü..."