İslâm Toplumları Tarihi'nin ikinci cildi 19. yüzyıldan başlayarak günümüze değin Müslümanlığın farklı ülke ve bölgelerdeki gelişimini anlatıyor.
Lapidus 19. yüzyıldaki global ölçekli kapitalist deveranların İslâm'ın geleneksel yapısını geri dönülmez biçimde başkalaştırdığını düşünüyor.
Ulusal kimliklerin ve milliyetçiliğin etkisiyle farklılaşan dinin günümüzde yükselen yeni İslâmî söylemlerle bir kez daha biçimlendiğini de ekliyor.
Lapidus titiz ve mesafeli anlatımıyla tarih ve sosyoloji bağlamında İslâm'ın siyasî kültürel ve ekonomik olarak nasıl dönüştüğünü irdeliyor.
Farklı kimlik ve kültürlerin hangi güdülerle dinle bağ kurduklarını gösterirken benzer ve farklı yaşanan karakteristikleri de işaretliyor.
Kapsamlı bir ansiklopedik döküm sunmakla kalmıyor din ve siyaset ilişkisine dair zihin açıcı tasvirler de yapıyor.
İslâm Toplumları Tarihi tüm dünyada olduğu gibi dilimizde de referans kitaplardan biri olacak...