Bir felsefe disiplini olarak ancak 19. Yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan "tarih felsefesi" köklerini binyıllara dayanan "tarih"ten alır.
Geçmişte olanların ne anlam ifade ettiğini sorgulamakla başlayıp insanlığın tüm yaşanmışlığına yani "dünya tarihi"ne kadar uzanan "tarih felsefesi" bu yanıyla bir "felsefe sistemleri uğraşısı" olarak kapsayıcı bir felsefe sistemi kurmayı amaçlar. Diğer yanıyla da tarih biliminin dayandığı ilke ve yöntemleri "tarihsel bilgi"nin niteliğini hatta olabilirliğini çözümleyen bir tarihsel bilgi eleştirisidir.
Doğan Özlem'in uzun yıllardır aynı ilgiyle karşılanan Tarih Felsefesi kitabı Antikçağdan 20. Yüzyıla dek tarih felsefesinin gelişimini Platon Aristoteles Augustinus İbn Haldun Herder Kant Hegel Marx Comte Nietzsche Dilthey Spengler Toynbee Weber Popper Heidegger ve Gadamer gibi filozofların düşünceleri ve Alman İdealizmi romantizm Marksizm pozitivizm tarihselcilik Frankfurt Okulu varoluşçuluk neopozitivizm yapısalcılık hermeneutik gibi akımlarla bağlantısı üzerinden ele alıyor.
Karl Löwith Herder Hegel Cassirer Nietzsche Dilthey gibi düşünürlerin özgün metinleriyle zenginleştirilmiş olan Tarih Felsefesi alanındaki en yetkin ve kapsamlı kitap olma özelliğini korumaya devam ediyor.