Dünyanın her yerinde ve çevremizde türlü dini inançlar geleneksel davranışlar ve bunlara dayalı uygulamalar tarih boyunca etkili olmuşlar ve hala da olmaktalar.
İnsan hayatının önemli bölümünü kapsayan ve yaşayış tarzımızı değiştiren inançlar elbette ki bunlarla sınırlı değildiler.
Eski Türkler'den veya Osmanlı'dan kalan veya dinsel konulardaki bilgisizliklerle başlayan inançların hala devam ettiğini günümüzde de görürüz. Oysa batıl inançların büyük bir kısmının ardında sosyal ve doğasal gerçekler saklıdır bazıları ise bilinmeyen tarih öncesi zamanların izleridirler. Jung batıl inançları yaşamın gerekli parçaları olarak tanımlar ve onlara sığınarak yaşamsal bir bilinç alanında korunduğumuzu düşünür.