Onlar; nice karlı buzlu yollarda sarp kayalıklarda yanında yöresinde arkadaşları birer birer düşerken direnenler... içeri kan ağlayarak bu müthiş geçidi yürüyerek tüketenler.. Allahüekber dağlarında kar kelebekleri gibi düşen mehmetçiklerden arta kalanlar... soğuktan kavrulanlar açlıktan karınları kaskatı kesilenler ve uykusuzluktan gözleri yananlar... öyle yorgun öyle halsiz süzgün gözleriyle çatlamış dudaklarıyla buruk gülümsemelerle baktılar Emin Çavuş'a ve gıptayla el salladılar...