Eğer tarihsel süreç bazı ülkelerin yalnızca eşitsiz değil ama aynı zamanda birbirlerinden bağımsız olarak birbirlerinden yalıtık gelişmesi şeklinde işlenseydi o zaman eşitsiz gelişme yasasından tek bir kapitalist ülkede sosyalizmi inşa etme imkanı elbette çıkardı...
Taslağın teorik hatası onun eşitsiz gelişme yasasının ima etmediği ve edemeyeceği bir şeyi bu yasadan çıkarmaya çalışmasında yatmaktadır. Çeşitli ülkelerin eşitsiz ya da düzensiz gelişmesi bu ülkeler arasındaki giderek artan ekonomik bağları ve karşılıklı bağımlılığı sürekli olarak bozar fakat hiçbir durumda yok etmez. O ülkeler ki dört yıllık iğrenç katliamdan sonra hemen ertesi günü birbirleriyle kömür ekmek yağ pudra ve pantolon askısı mübadele etmek zorunda kalmışlardır. Bu noktada taslak sorunu sanki tarihsel gelişme yalnızca düzensiz sıçramalar temelinde ilerliyormuşçasına koymakta bu sıçramalara yol açan ve bunların üzerinde gerçekleştirdiği ekonomik temel taslağın yazarları tarafından ya tümüyle konu dışı bırakılmakta ya da zorlamayla ortadan kaldırılmaktadır. Bunu yalnızca savunulması mümkün olmayan tek ülkede sosyalim teorisini savunma gayesiyle yapıyorlar.