İspanyol şair Jorge Guill'in yaşamöyküsünü öğrenmeye çalışıyordum o akşam...
Güvenli bir umudu göğün bağrındaki şafakta yakalamaya çalışan Jorge'nin bir kadına olan aşkını birkaç kez okudum...
Sonra Arjantinli şair Jorge Luis Borges'in fırtınalı yaşamını düşündüm...
Serin bir eylül akşamındaydım...
İki şairin öyküleri beni Rus şair Marina Tsvetayeva'nın "Arduvaz tahtalarına yazıyorum adını" dizelerinde buluşturdu... Üç şairden bir öykü çıktı ortaya...
Gülün ölüm yüzyılıydı arduvaz tahtalarına yazılan bir isim Rusya'dan İspanya'ya gidiyor Arjantin'de Borges'le buluşturuyordu... Nehirlerin ve denizlerin kumunda asırlık ağaçların kalın gövdelerinde bir kadının ruhu dolaşıyordu...