Evet Serkan Ozan Özağaç'ın 'ağrısı' sürüyor... "Ta en baştan yitirilen sevgiliyi" Baudelaire'in Rilke'nin Hallac'ın İbn Arabi'nin çöllerinden geçerek arayan ve bulamadığını bile yitiren derisi şiirle yüzülmüş modern bir "aşk şehidi" Özağaç...
"Ölmeye ara vermiş bir ozanın" mısraları şiiri varlık ile yokluk arasında ya da "zamanın ara odalarında" okumayı ve ruhun cennetten kovulduğu yerde olmayı göze alanlar için..
Sadık Yalsızuçanlar Özağaç'ın şiiri hakkında şöyle düşünüyor:
"Serkan Ozan Özağaç'ın 'şiirin bazısı kuşkusuz hikmettir' haberinin sırlarından bir sırra erdiği görülüyor. Belki meryem ve hikmet'in sırrından nasibdar bir esin meleğidir bu. Özağaç şiirinin çok çok büyüyebilecek bir soluğu kabarabilecek bir damarı olduğu başında devranın döndüğü ilahi hikmet'in kokusunun estiği 'yetmez mi dert derman sana?' diyen niyazi-i mısri'nin deliliğine benzer bir esrikliğin uçuştuğu hissediliyor. Kelimelerinin varacağı yere varmaya muktedir olduğu aşikâr."
Haydar Ergülen ise "Serkan Ozan hiç kimseyi andırmamasıyla dikkat çekiyor benzersiz bir şair" diyor.