Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde yaşanan Filistin Sorunu Türk dış politikasının geçirdiği değişimleri algılamak için bu kitapta bir örnek olay olarak ele alınmıştır. Dönüşümün karakteri Türkiye Cumhuriyeti'nin İsrail Devleti'ni tanırken dayanmak zorunda kaldığı gerekçelerde saklıdır. Bir devletin gücü doğrultusunda dış politika uygulaması gerçekçi bir veridir. Millet ise duyageldiği veya alıştığı olumlu politik tasarrufları devletinden beklemekte hak sahibidir. Oysa devletin karakterinin ve o devletin asli sahibi olan milletin ruhunun tarihsel süreçte ne gibi değişimler geçirdiği ucu açık bir sorudur. Filistin Sorunu bugün yayılarak ve içerik değiştirerek süregitmektedir. Türkiye'nin tutumuna gelince; bunun ipuçlarının büyük bir kısmı da tarihsel bilinçaltında yatmaktadır. Yinelenen Yeni Dünya düzenlerine ve günışığına yeni çıkan belgelere geometrik bir bakış Türkiye'nin kendi nizamını yaratma yeteneğini göstermektedir. Geleceğini hesaplayarak davranmanın ve umutlanmanın haklı ve doğal ölçeğini okurla tartışmaya açmak bu kitabın amacıdır.