Başkadır rubai sırlı inciler saçar
bin sayfalık hakikati dörtlükle satar
üstadımdır hayyam derim demesine de
gemim bu yolda ona varamadan batar
yalnız nefes alıp vermekle hayatta kalınmaz
şerefi olmadan hiçbir varın değeri olmaz
ruhsuzsan fani dünyada ne ehemmiyetin var
her canlı ölür fakat herkes gerçekten yaşamaz
hep arzun huzur vermez yalandır
olumsuzda da mutluluk vardır
bin yalan seni seviyorumdan
bir gerçek sevmiyorum evladır!
Gün gelecek atamayacak bedenimde can
kalmayacak belki de bir kişi bile anan
gölgenin gölgesi de yitip gidecek sonra
olmayacak zira onun gölgesinden başka
hatırlayamayız bir çırpıda bitti ilk yirmi
ömrün de üçte biri zaten uykuda geçmez mi?
Hala hırslanıyoruz bu çöldeki gölgeliğe
kalan yirmiye sonsuzluğu satmaya değer mi?
Ademoğlu bu kandırsa da cümle alemi
kendini bir lahza olsun kandırabilir mi?
İltifata boğmayın n'olur beni boşuna
ustanın beğenmediğni el beğenir mi?