Bu kitap gerçekliğin toplumsal etmenlere bağlı olarak yapılanmasını ideolojik özellikleri ve bu yapılanmanın en önemli iletişim aracı olan insan dili yoluyla nasıl yansıtıldığını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu amacıyla kitabın kuramsal temelleri toplumbilim felsefe ve dilbilim alanlarında yapılan çalışmalara dayanmakta; konu özellikle 20. yüzyıl sonları ile 21. yüzyılda giderek ivme kazanan çok disiplinli ve disiplinlerarası yaklaşımlardan yararlanılarak ele alınmaktadır.