Kınanın Soluşu: Almanya'ya "gelin" gidenlerin ve dolayımında "güvey" olanların sosyokültürel hikayesidir.
Sevme ve sevilmeyi körelten politik ve ekonomik nedenler itmiş onları Almanya'ya gelin gitmeye. Kimisi gelin olmuş kimisi güvey! Böyle koşullar altında ne ele yakılan kınanın bir anlamı kalmış nede giyilen gelinliğin.
Geleneksel aile yapısının bozulduğu dengelerin altüst olduğu noktada ailelerin kayıpları arasına bir de çocuklarını kaybetme korkusu girince "Oğlumuza helâl süt emmiş bir kız arıyoruz!" tanımlamasıyla sorunun çözümü "İthal gelin"de aranmış. Bu olgunun Türkiye'deki karşılığı "Almancılar kız arıyor!" dillendirmesinde anlam bulmuş.
Kitap Almanya'nın çeşitli kentlerinde iki yıla yakın sürdürülen bir çalışmanın ürünü. Masa başında değil olayı yaşayanlarla defalarca görüşülüp konuşularak yazıldı. Ellinin üzerinde çeşitli yaşlarda Almanya'ya gelin olmuşların yaşam öyküleri dinlendi.
Kitap dinlenmemişlerin önemsenmemişlerin hep kendilerinden vermişlerin. Analarının babalarının "Gelinlikle gidersin kefenle dönersin!." sözlerinin ağırlığını hep omuzlarında hissetmişlerin hikayesidir.