Televizyon ilk bakışta teknolojinin bize sunduğu bir nimet gibi gözükse de ne yazık ki birçok TV şirketinin programlarına baktığımız zaman bunun hiç de öyle olmadığını göreceğiz. Konuya teknolojik olarak bakıldığı zaman beyaz camlı akıllı kutunun pek bir suçu yok gibi. Zira birçok teknolojik üründe olduğu gibi ona neyi programlamışsan onu yapar. Sonra kumanda edenin emrinde sadık bir teknolojik üründür. Hem dünyanın bir ucunu zaman mefhumunu ortadan kaldırarak anında göz zevkimize sunma gibi marifetleri de mevcut. İşte bu yüzden kültürümüzle yakından alakalı ve önemi de yaptığı işlev kadar büyüktür. Evlerimizin başköşesinde yerini alan televizyon eğer kendi millî kültürümüzü koruyor ve yaşatıyorsa ondan yakınmak söz konusu olamaz. Ancak bugünkü hâliyle televizyonlarımız kendi kültürümüzü korumak şöyle dursun onu erozyona uğratan başlıca unsurlardan biri durumundadır. Bugün birçok TV şirketinin programları bizden ve bizim kültürümüzden o kadar uzak ki neye ve kime hizmet ettiklerini çözmek bile bir mesele... Tarih şuuru din dil ve millî birlikten uzak programlarla aile yapımızı kökten sarsıcı bize her gün zehir pompalayan televizyonlarımız onu kumanda edenin elinden çoktan çıkmıştır.
Bütün bu saydıklarım ve saymadıklarımla ülkemizde kültür ve sanat alanında erozyon sınırlarını bile aşarak maalesef iş yozlaşma boyutlarına kadar ulaşmıştır. Bütün bunlara rağmen zaman zaman maneviyatımızı yükselten programlara da rastlamak içimize su serpiyor diyebilirim.