'Bana geldiği dönemlerde Kaan sakız çiğnemeyi çok seviyordu ve ben de aramızı iyi tutmak adına ona sakız almıştım. Kaan sakızı benden aldı koşup annesinin çantasına koydu; bugün bile gözümün önünde olan sevimli bir yüz ifadesi ve gülümsemesiyle "ben yavruma sakız aldım" dedi. Sakızı çantadan çıkardı ve keyifle çiğnedi.
Bu güzellikleri anne ile yaşayan bir çocuğun tepkisiydi. Kaan' ın ve Çiğdem Hanım' ın ezgisini çok severek okuyacaksınız; çünkü bu kitap sevginin paylaşımın yılmazlığın ve umudun sergilenişidir. Ancak bu kitap hızla okunup bitirilecek bir aktarım değildir. Üzerine düşülmesi; Çiğdem Hanım' ın onurlu bir yaklaşımla ancak satır aralarına gizlediği o yalnızlığın o yardımsızlığın algılanması gereken bir kitaptır.'