Elimizdeki çalışmanın ilk kısımlarında İslam öncesi Araplar'da hastalıklar için alınan önlemlere veya ferdin hatalanması sonucunda şifa için başvurulan çarelere atıflar yapılmıştur.
Hz. Peygamber insanları her ne sebeple olursa olsun şirkten uzak tutmayı gaye edinerek kavramsal olarak ayrı olsa da kendisine tebliğ ettiği ilahi dinin ve vahyin ışığında "Rukye" (okuyarak tedavi) geleneğini bazı ayet ve surelerle ya da bunlara uygun şahsi dua lafızlarıyla yenilenmiş tabir caiz ise cahiliye Rukye'sini arıtmıştır.
Bunu yaparken insanların geleneksel "Rukye" ibarelerini de kontrol etmiş; bir kısmının devamına izin verirken bazılarını da yasaklamıştır.
Genel olarak dolaylı deskriptif yöntemle Hadislerde Ruhye'nin incelendiği bu çalışmada özellikle Hz. Peygamber'in duasına başvuranların bir hayli çok olduğu ve O'nun duasının kabulu anlamında müsbet neticeler alındığı görülmektedir. Bunula birlikte birçok sahibinin de rukye yaptığı tespit edilmiş olup rukye yaptığı bildirilen hastalıkların türlerine göre de bir tasnif sunulmuştur.
Bu çalışmasıyla araştırmacı tıp tarihi ile inancın büyü ve sihirle karışarak nasıl bir seyir takip ettiğini ortaya koymuş olup İslam'ın tevhid inancıyla bu karmaşık geleneğin nasıl ayrıştırıldığını hadisler çerçevesinde açıklığa kavuşturmayı hedeflemiştir. Esassen bu çalışma bir bakıma kültürel değişimin dinamiklerine ve imkanına da vurgu yapmaktadır.