"Masumiyetinize kendinizden başka kimsenin inanmadığı ve size ithaf edilen suçların sonuçlarını isteseniz de üstünüzden atamadığınızda sizin de hikayenizin yazılma vakti gelmiş demektir."
Satrab'ın kahramanı Ozan'ın hikayesi sıradan bir gencin üniversiteyi kazanıp ailesinden ayrılması ile başlıyor. Günümüz gençleri gibi internete meraklı olan Ozan bu merakın nelerle sonuçlanabileceğini bilmiyor. Chat odasında tanıştığı birini hayatı boyunca beklediği fırsat olduğunu düşünüyor. Hayatını düzene koymak yerine bazı arayışlara kapılıp hayallerini kurduğu başka bir dünyaya yelken açıyor. Bu yolculuk onu önce Assos'a sürüklüyor ardından önceden tahmin edemeyeceği bir planın parçası haline geliyor. Satrab aklanamayacak bir İFTİRA katlanılamayacak bir ACI sıra dışı bir İNTİKAM ve uğruna ölebileceğiniz bir AŞK çemberi sunuyor.
Satrab'la çıkılan yolculukta; Şifre Türk-Yunan ilişkisi Milenyum Jön Türkleri Antik Çağ hırs ihtiras ego hükmetme-hükmedilme Assos aldatma aşk arkadaşlık entrika oyun senaryo macera kahramanlık cinayet chat tuzak çıkar çatışması görev para CIA şaşırtmaca hayal zaman mekan şaşkınlık heyecan sanal alem ve asla yarım "bırakılmayacak" film tadında bir roman karşımıza çıkıyor. Sonunu ve başkahramanın tahmin edilmesinin güçlüğü romanı okur için daha çekici kılıyor.
Romanın yazarları Murat Ünver Özgür Nayman ve Selçuk Kiraz'ın yolları 2005 yılında yazarlığın büyüsüne kapılarak kesişiyor. Her üç yazar da Marcus Aurelieus'un "Kişinin hayatı düşünün rengine boyanmıştır" sözünde olduğu gibi düşlerinin peşinden gidip yazarlık ve senaristlik dünyasına adım atmışlar. Ortak düşlerin sonucu olan SATRAB okurun yolunu kaybetmesine neden olabilecek kadar çekici bir kitap.