Gustave Flaubert'in 1838'de kaleme aldığı ilk romanı Bir Delinin Anıları yazarın kendisinin de dahil
olduğu burjuva toplumuna onun sahte ilişkilerine eleştirel bir bakış kimi zaman alaycı bir yergi.
İmkânsız fakat tutkulu platonik bir aşkın tüm yaraları ibadet haline gelmiş bilinçli bir yalnızlığın tüm
buhranları hem fiziken hem de ruhen gelişmenin tüm çalkantılarının iç içe geçtiği roman
otobiyografik özellikler de taşıyor.
Klasik edebiyatın en etkili kalemlerinden biri olan Flaubert'in Türkçede ilk kez yayımlanan bu ilk
gençlik eseri hem Madam Bovary'de zirve yapan yazınını hem de iç dünyasını anlamak için mutlaka
okunması gereken bir roman.