Her canlı varlığın ana fonksiyonu çevreye uymak ve onu etkisi altında bulundurmakır. Ancak bu uyma ve uydurma işi insanlarda bir bilim işi sebepler arama ve düşünme işidir. Bu da cemiyetlerin gelişme derecelerine göre başka başka olup mistik düşünüş ve heyecanlardan başlayarak mantıki düşünüşe doğru yükselir.
İlkel düşünüşte olaylar tabiat üstü ve ötesi hayalverisi sebeplere bağlanır ve gerek fizik gerekse metafizik her çeşit bilim heyecan davranışlarına daşanan kıymetlerde toplanır. İlkel düşünme bir çeyşit heyecanlarla düşünmedir. Başka bir deyişle o düşünmez fakat heyecanlardaki esrarlı kıymeti yaşar.
Yunan düşüncesi ilk fizikçi filozoflarla analizci ve tabiatçı bir yön almış; bütünlerle açıklama yerini elemanlarla açıklamağa bırakmış; mantık denen bilim ve bilimler sınıflaması meydana getirmiş; gerek tabiat gerek insana ait bütün meseleler akıl denen ölçü ile ölçülmeye ve çevreye akıl prensipleri çerçevesinde uymaya ve etki yapmaya başlanılmıştır.