Öykünün etkisini vurgulamak için bir deyim kullanılır: 'Tokat gibi'
Tülay'ın öykülerini okuduktan sonra hissettiğim: doğrusu böyle anlık bir etkinin ötesinde bir şey... Nasıl anlatsam?
Bir anlatıcıyla karşılaşırsınız. Uzun bir süre önce çok bel bağladığı birinden destekli bir tokat yemiştir. O bunu size uzun uzun anlatmaz ama siz onun tokat yediğini anlar yüreğinizde izi kalmış bir tokadın acısını siz de usul usul duymaya başlarsınız. Hoyrat bir aşkın ağırlığına dayanamayıp su çalısına dönüşmüş güzeller güzeli su perisi 'Daphne'nin (defnenin) hüznüdür belki sizi saran; ya da aşkının hoyratlığıyla bir şelaleye dönüşmüş Apollon'un zehir zıkkım kederi... Ya da kaçıp sığındığınız bir kasabada sizi konuk eden bir yalnızlık... Ancak imgelem yüklü satırların izini sürdüğünüzde aşkın sevginin özverinin; aldanışa düş kırıklığına terk edilişe dönüşmüş olduğunu anlar bu kıyı kasabasında ruhunuzun üşüdüğünü hissedersiniz.
İster kadın olun ister erkek; öykülerin anlatıcı kişileri de kadın olmuş erkek olmuş fark etmez. Bu öykülerde paylaşacağımız şey: Kırık kalplerin karşıladığı insan duyarlılığı.
Zafer Doruk