"Belli bir dönem zarfında herhangi bir Müslüman ülkede verilmiş olan fetvalar dikkatli okuyucuya söz konusu ülkede yaşayan toplumun yaşamına ve yaptıklarına dair aydınlatıcı bir manzara sunar."
Laik ve seküler Türkiye Cumhuriyeti'nde toplumsal açıdan tarihsel bir süreçten kopamamanın ve sosyolojik anlamda modernleşememenin bir getirisi olarak İslam'ın gündelik yaşamdan devlet mekanizmasına kadar her alanda bir referans olma özelliğini ?günümüze kadar ve günümüzde dahi? yitirmediği görülmektedir. Bu bağlamda kendini her şeyden önce "Müslüman" olma vasfıyla tanımlayan çevrelerde modern bir yaşam alanının İslamî kurallar ve yorumlarla ne derece ve nasıl bağdaştırabileceği ya da bağdaştırılamayacak yönlerinin tespiti önemli bir mesele olarak öne çıkmıştır. Bu yüzden de modernlikle birlikte ortaya çıkan bireysel toplumsal hukukî itikadî vb. meselelere İslam fıkhının vereceği karşılıklar bu çevreler için önemli hale gelmiştir.
Modern karşıtı bir duruşun ve İslamî referanslı bir toplum ve dünya düzeninin yansıtıcısı olma rolünü üstlenmiş olan Millî Gazete'de 1981 yılında yayınlanan "fetva"ları çalışma konusu olarak ele alan bu eser de fetva kavramının modern bir Müslüman toplumda sahip olduğu işlevleri gözler önüne sermektedir. Ayrıca gittikçe muhafazakârlaştığı belirtilen günümüz Türkiyesi'ndeki yükselen dinî duyarlılığın niteliğine ve altyapısına dair önemli çıkarımlar da eserdeki veriler ışığında görünür kılınmaktadır.
Modern bir toplumda çeşitli sosyolojik veya hukukî meselelere modern öncesi bir dünya düzeninin argümanlarıyla yaklaşmak modernleşmenin toplumda hangi düzeylerde kabul gördüğüne veya görmediğine dair de çeşitli ipuçları vermektedir. Bu noktada bu çalışma Türk modernleşmesinin toplumun "Müslüman" tabakaları tarafından ne derece içselleştirildiğine veya Türk modernleşmesinin söz konusu toplumsal tabakalar nezdinde ne derece başarılı olduğuna dair bir sorgulamayı da barındırmaktadır.