Bir Cumartesi sabahı... Evde tek başına yatağında hayal kurmaya çalışan bir kız... Ve nereden geldiği belli olmayan bir yavru kedi
sesi... İşte Aslı'nın macerası başlıyor. Ama ne macera! Bütün mahalle seferber oluyor hatta itfaiye bile... Kedi ağacın tepesinde bakalım kurtarabilecekler mi? Bırakın kediyi acaba Aslı kendini kurtarabilecek mi?
Bugün Hayal Kuracaktım Gökçe Ateş Aytuğ'un ilk kitabı. Aytuğ Türkiye'nin en önemli çocuk yazarlarından biri olacağını hissettiriyor bizlere. Hikâye çok gerçekçi. Karakterler de öyle. Aslı hepimiz olabiliriz belki de yazarın kendisi. Belki de yazar bir "çocuk". Olamaz mı?
Olayları çocuğun masumiyeti saığı şaşkınlığı ile izliyoruz. Yazarın kurduğu "hepimizin içinde yaşayabileceği" samimi atmosfer kullandığı duru ve esprili dil sayesinde dâhil oluyoruz öyküye. Hepimiz çocuk oluyoruz. Aslı'nın içine düştüğü birbirinden üzücü ama bir o kadar da komik olayda biz de yer almak ve yardım etmek istiyoruz.
Bugün Hayal Kuracaktım günlük hayatın içindeki sıradan insanların sıradan bir günündeki sıra dışı olayları anlatıyor çocuk gözüyle.
Bildiğimiz ve kendimizi iyi hissettiğimiz duygular hâkim öyküye. Çocukluk kaygılarımız kıskançlıklarımız işler kötüye gittiğindeki panikleme hallerimiz... Sevgi güven ve dayanışma ile çarçabuk atlatılan üzüntüler. Farklı din ve kültürlerden olsa da bir arada mutlu mesut yaşayarak büyüklere ders veren çocuklar.
Kitap bu duruşuyla "Çocuklar çabuk sıkılıyor aksiyon lazım doğaüstü güçler şart biraz sihir biraz büyü de iyi olur" diyen modern çocuk edebiyatı mühendislerine de en güzel yanıtı vermiş oluyor.