Cumhuriyet dönemi öykümüzün Sait Faik ve Sabahattin Ali'den sonraki büyük ustası Oktay Akbal bir yazar olarak adeta içine doğduğu İkinci Büyük Savaş yıllarının İstanbul'unu İstanbul'un küçük insanlarını o insanların iç dünyalarını anlattığı ilk kitaplarıyla kendini kabul ettirdi.
O yılların büyük yazın eleştirmeni Nurullah Ataç onun ikinci öykü kitabını okuduktan sonra "Oktay Akbal günden güne olgunlaşıyor daha bugünden yazılarını önemle incelememiz gerektiğine inandığım gibi yarının da en iyi Türk yazarlarından biri sayılacağını sanıyorum" diye yazmıştı.
Elinizdeki kitapta Ataç'a yukarıdaki satırları yazdıran "Aşksız İnsanlar" ile onu izleyen "Bizans Definesi" "Bulutun Rengi" ve "Berber Aynası" adlı kitaplarında yer alan öyküleri bir araya getirdik.
Okuyun Oktay Akbal'ın öykülerini tazeliklerinden hiçbir şey yitirmediklerini zamanın Ataç'ı haklı çıkardığını göreceksiniz.