İslâm askerleri Hz. Hâlid bin Velid'in imâmetiyle sabah namazını kıldılar. Hz. Seyfullah
atına binerek askerlere hitaben:
" Askerler! Rumların hayatı sevdiği kadar ölüme muhabbet ettiğinizi bilirim. İşte bir elimde seyf-i meslûl-i şeriat önümde livâ-i Muhammedî duruyor. Sizi ilây-ı kelimetullah'a davet ediyorum.
Bugün mücâhidlerin ruhâni sesleri düşmanların kulaklarını dehşetle dolduracaktır. Daha henüz yaraları kapanmamış vücudmun ra'şeleri kalbimin mukaddes darebatı bu çarpışmaya atılmaktan beni asla menedemez. Haydi sizi göreyim din arslanları; Peygamberimizin sıdk-ı nübüvvetini dinimizin ulviyetini fedakârane bir surette beşeriyet âlemine gösterelim. Ölümden korkmanın hayata hiç bir fâidesi yoktur. Maksadımız Cennetin bahçeleri ve dünyanın âli kâşâneleri değil; ancak Allahın rızasıdır.
Yürüyünüz!...Varsın bu sahralar İsm-i Celâl ile inlesin! Beşeriyet huzur bulsun!..."