Malatya Divriği ve Darende havalisi Yavuz Sultan Selim zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır. Bölge Osmanlılar tarafından adı geçen üç şehir merkez olmak üzere üç sancağa taksim olunmuş ve Şam Eyaleti'ne (Arap Eyaleti) bağlanmıştır. Fetihten sonra bu üç sancak beraber tahrir edilmiş ve defterleri birlikte hazırlanmıştır. Bölgenin Osmanlı idaresindeki ilk tahrir sonuçlarını yansıtan bu sayım 1519 yılında tamamlanmıştır. Bu çerçevede Malatya Divriği ve Darende Sancakları'na ait hazırlanılması gereken mufassal defter maalesef kayıptır. Bugün arşivlerimizde bölgenin ilk tahririni mübeyyin evkaf-emlak ve icmal defterleri yer almaktadır. Evkaf ve emlak defteri Başbakanlık Osmanlı Arşivi Maliyeden Müdevver Defterler serisi 3332 numarada kayıtlı bulunmaktadır. İcmal defter de aynı tasnifte 15450 numarada yer almaktadır.
İcmal defterler tahrir edildiği bölgedeki miri gelirlerin taksimatını belirledi. Yani bölgede has zeamet ve tımar olarak ayrılan arazi ile şehir gelirlerinin dağılımını ortaya koyardı. Bu defterlerde vergi veren nüfusun isimleri ve gelirlerin hangi kalemlerden meydana geldiğine dair teferruat bilgiler yer almamaktadır. Sadece padişah şehzade beylerbeyi sancakbeyi hasları ile dirlik sahibinin adı tasarruf ettiği gelirin türü ve miktarı kayıtlı durumdadır. İcmal defterler genellikle bölgenin idari yapısı temel alınarak düzenlenildiği için bu husustaki bilgiler oldukça önemlidir. Nitekim Malatya Sancağı'nın 1519 yılındaki idari yapısı ve şehir gelirleri hakkında icmal defterde yer alan bilgiler son derece dikkat çekicidir.
Tahriri yapılan bölgede evkaf ve emlak arazi fazla ise bu kayıtlar için ayrı bir defter hazırlanırdı. Buna gerek görülmeyen yerlerde bu bilgiler mufassal defterin sonuna ilave edilirdi. Malatya Divriği ve Darende havalisi için hem bu ilk tahrirde hem de bundan sonra gerçekleştirilmiş olan sayımlarda ayrı evkaf ve emlak defterleri tanzim olunmuştur. Vakıf ve mülk kayıtları Osmanlı şehir tarihleri için oldukça önemli bilgiler ihtiva etmektedir. Buradaki bilgilerden herhangi bir bölgedeki hayır eserinin mevcudiyetini semtini vakıflarını görevlilerini bazen de banisi ve yapılış tarihini tespit etmek mümkün olmaktadır. Ayrıca hayır eserlerine daha sonra bölgede görev yapan askeri idari yöneticiler ve orada yaşayan halk tarafından yapılan vakıflar sayesinde bu şahısların kimlikleri ortaya çıkarılabilmektedir. Bu sayede bölgenin ayan ve eşrafı tespit olunabilmektedir. Bu bilgiler sadece Osmanlı dönemini kapsamamakta geçmişe ait verilen bilgilerden bölgede Osmanlı öncesi hükümran olan devletlerin idarecilerine ait bilgileri de bünyesinde barındırmaktadır. Söz konusu ilk tahrir olunca bölgenin Osmanlı öncesine ait tarihi uygulanan vergi sistemi ve dini kurumlarıyla ilgili verilen bilgiler daha geniş ve teferruatlıdır. Çünkü Osmanlılar özellikle Türk-İslam devletlerinden kendisine intikal eden bölgelerdeki bütün dini müesseselerin vakıflarını askeri sınıf beratlarını muafiyetleri aynen tanımakta ve yürürlükte bırakmaktaydı. Ayrıca eskiden cari olan adet ve kanunları bir müddet daha muhafaza ederek bölge halkının Osmanlı düzenine alışmasını kolaylaştırmış oluyordu.