Ruhu azaplar içinde yanan bir insana mutlu denilebilir mi? Böyle bir insan kahkahalar atsa kendisi bile mutlu olduğuna inanabilir mi?
İnsana Yaratıcı'yı ve Sonsuz'u unutturma çabası olarak dünyevîlik bize cehennemde kahkaha atmaya davet ediyor. Ruhu değil bedeni asl'ı değil gölgeleri hedef gösterirken hazlarımızı çoğaltmaya teşvik ediyor bizi. Ânlık hazlar çoğalmıyor ama ruhlardaki cehennemî azaplar artıyor.
Değerleri bir kenara iterek hayatı değersizleştiren dünyevî ideoloji rakamların ve niceliğin peşinde koşturuyor. Değerleri ve ilkeleri önemseyen insanlar kendi "yakınları" tarafından bile garipseniyor bugün. Dünyeviliğin cazibesine katılanları âhireti unutup dünyaya dalanları dünyaya dalıp sahte kahkahalar atanları gören kalb ehlinin payına hüzünler ve sorular düşüyor.
Elinizdeki kitap cehennemde kahkahaya razı olmayan yüreği hüzünle ve soruyla dolu olanlara sesleniyor. Çıkar hesaplarıyla köşeyi dönmeyi değil ruhuna tâbi olup yolunu bulmaya çabalayanlara birkaç ipucu vermeye çalışıyor.
Aklım Kalbimde Kaldı kitabında din ve bilim Siyasetin Şerrinden kitabında siyaset ve ilkeler arasındaki bölünmeye dikkat çekip bu bölünmeye karşı çareler teklif eden Murat Çiftkaya Cehennemde Kahkaha'da da hayat ve değerler arasında bir yangın gibi büyüyen bölünmeye birkaç damla da olsa su dökmeye çalışıyor.