Bu kitapta Türkiye'de Sosyal Güvenlik Sisteminin Antropolojik incelemesi ile emeklilik sorunlarının karşılaştırmalı bir alan araştırmasıyla nasıl incelenebileceğine yer verilmiştir. Hem sosyal güvenlik sistemi hem de emeklilerin sorunlarının belirlenmesinde sadece niteliksel yöntemlerin kullanılması ile elde edilecek bulguların kısıtlı kalacağı değerlendirildiğinden araştırmada niteliksel ve niceliksel yöntemlerin bir arada kullanıldığı Hızlı Değerlendirme Metodolojisi (HDM) tercih edilmiştir. İncelemenin ağırlık noktasını teşkil eden bir grup emeklinin sorunlarının araştırılması ile ilgili olarak İstanbul ilinde ikamet eden ve farklı yaş (minimum 35 maksimum 91) cinsiyet (39 kadın 111 erkek) gelir tahsil meslek ve sosyal güvenlik grubuna mensup 150 emekli ile Aralık 2007-Mart 2009 arasında alanda yüz yüze görüşme yapılmıştır. Bu alan araştırması sonunda iki temel sonuca ulaşılmıştır. 1) Türk sosyal güvenlik sisteminin halen uygulandığı gibi parametrik reformlarla düzeltilemeyeceği ancak yapısal reformlarla düzeltilebileceğidir. 2) Ulaşılan ikinci ve en önemli sonuç ise farklı gelir ve meslek gruplarında da olsa ülkemizde emeklilerin farklı şekillerde önemli sorunlarla karşı karşıya yaşamakta oldukları bulgusudur. Bilhassa düşük gelir grubuna mensup olanlar İstanbul'da ikamet etmek istememektedirler. Kendi durumlarını iyileştireceğine inanmadıklarından çıkan emeklilik yasaları ile ilgilenmemektedirler. Onlar için ne ekonomik ne de sosyal ortamın müsait olmadığı tespit edilmiştir. Bu bulgulara dayanarak görüşülen emeklilerin acil çözüm bekleyen sorunları ile karşılanması giderek büyük sıkıntı yaratan sosyal güvenlik açıklarını ortadan kaldırmak maksadıyla 1) kamu personel rejimine tabi olanlara eskiden olduğu gibi dağıtım esasına dayanan ve belirlenmiş fayda modeline göre çalışan emeklilik sistemi uygulanırken 2) kamu personeli olmayan SSK ve Bağ-Kur'lular için ulusal personel rejimine tabi olarak fon esasına dayanan belirlenmiş katkı modelinin seçilmesi uygun değerlendirilmektedir.