Kur'an'ın salt bir metin olarak okunduğunda beklenen maksadı meydana getiremeyeceğine inanan müslümanlar ilk zamanlaradn itibaren onun açıklanması gereğine inanmışlardır. Yine onlar hemen her alandaki fikirlerinin Kur'an'la örtüşmesini arzu etmişlerdir. Eğer Kur2an lafızları bu örtüşmeye elverişli ise sorun ortadan kalkmıştır. Fikirlerle lafızlar arasında doğrudan ve birebir örtüşme olmadığında ise metnin yorumlanması çıkış yolu olarak görülmüştür. Söz konusu olan yorum olunca ortak bir noktada buluşmanın zorluğu da ortaya çıkmaktadır. Zira; metin yorumcu ve yorum eyleminin kendine özgü şartları vardır.